Kamu Görevlisi Taklidi ile Dolandırıcılık
Kamu görevlisi kılığına girerek yapılan dolandırıcılık, ne yazık ki günümüzün en yaygın ve tehlikeli suç türlerinden biri haline geldi. Dolandırıcılar, kendilerini polis, savcı, asker veya çeşitli kamu kurumlarının yetkilisi gibi tanıtarak vatandaşlarımızı hedef alıyor, onların güvenini suistimal ederek maddi ve manevi zarara uğratıyorlar. Peki, bu dolandırıcılık yöntemleri nasıl işliyor ve kendimizi bu sinsi tuzağa karşı nasıl koruyabiliriz? Bu yazımızda, kamu görevlisi taklidiyle yapılan dolandırıcılığın detaylarını, kullanılan yöntemleri ve korunma yollarını ele alacağız.
Dolandırıcılık
Madde 157- (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.
Nitelikli dolandırıcılık
Madde 158- (1) Dolandırıcılık suçunun;
- a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
- b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
- c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
- d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
- e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
- f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
- g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
- h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
- i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
- j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
- k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
- l) (Ek: 24/11/2016-6763/14 md.) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,
İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/19 md.; Değişik: 3/4/2013-6456/40 md.) Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.[70]
(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) (Ek fıkra: 24/11/2016-6763/14 md.) Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.
Kamu Görevlisi Taklidi ile Dolandırıcılık Nedir?
Dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) malvarlığına karşı işlenen suçlar arasında yer alır ve kişilerin hileli davranışlarla aldatılarak menfaat elde edilmesini cezalandırır. TCK, bu suçu işleniş biçimine göre basit dolandırıcılık (m.157) ve nitelikli dolandırıcılık (m.158) olmak üzere iki ana kategoriye ayırır.
TCK Madde 157: Basit Dolandırıcılık Suçunun Tanımı
Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesi, basit dolandırıcılık suçunu şu şekilde tanımlar: “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.”
Bu tanıma göre, basit dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için dört temel unsurun bir araya gelmesi gerekir:
- Hileli Davranış: Failin, mağduru yanıltmak veya hataya düşürmek amacıyla birtakım aldatıcı eylemlerde bulunmasıdır. Bu hile, mağdurun gerçeği algılama yeteneğini ortadan kaldıracak veya önemli ölçüde zayıflatacak nitelikte olmalıdır. Yani, basit bir yalan veya abartılı bir iddia yerine, mağdurun iradesini sakatlayacak kadar etkili, yoğun ve ustaca bir davranış sergilenmelidir. Ancak bu hileli davranışlar, nitelikli dolandırıcılıkta kullanılan özel araçları veya yöntemleri içermez.
- Aldatma: Failin hileli davranışları sonucunda mağdurun (veya üçüncü bir kişinin) aldanması, yani gerçekte olmayan bir duruma inanmasıdır. Mağdurun aldanması ile failin hileli davranışı arasında bir illiyet bağı (nedensellik ilişkisi) bulunmalıdır. Eğer mağdur, failin hilesine rağmen aldanmazsa, suç teşebbüs aşamasında kalır.
- Mağdurun veya Başkasının Zararına: Hileli aldatma sonucunda mağdurun (veya başka bir kişinin) malvarlığında bir azalma, yani maddi bir zarar meydana gelmelidir. Bu zarar, nesnel ölçütlere göre belirlenebilen ekonomik bir değer kaybı olmalıdır.
- Kendisine veya Başkasına Yarar Sağlama: Failin, bu hileli aldatma ve zarar verme sonucunda kendisine veya üçüncü bir kişiye haksız bir menfaat sağlaması gerekir. Bu menfaat, malvarlığına ilişkin herhangi bir değer olabilir.
TCK Madde 158: Nitelikli Dolandırıcılık Suçunun Tanımı
Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesi, dolandırıcılık suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerini düzenler. Bu maddede, suçun işleniş biçiminde veya kullanılan araçlarda belirli özellikler taşıması durumunda failin daha ağır bir yaptırıma tabi tutulacağı belirtilmiştir. Nitelikli dolandırıcılık, basit dolandırıcılığın temel unsurlarını taşımakla birlikte, hilenin daha sofistike, organize veya belirli zafiyetlerden faydalanılarak işlendiği durumları kapsar.
TCK m.158, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturan birçok farklı durumu bentler halinde sayar. Bu haller, suçun toplumsal tehlikesini ve mağdur üzerindeki etkisini artıran unsurlardır:
- Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle: Mağdurun dindar kişiliğinin veya inançlarının (cennet vaadi, iyilik yapma, muska yazma gibi) kötüye kullanılarak aldatılması.
- Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle: Mağdurun acil bir yardıma ihtiyacı olduğu veya çaresiz kaldığı durumlardan faydalanılarak dolandırıcılık yapılması.
- Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle: Mağdurun yaşlılık, hastalık, zihinsel zayıflık gibi nedenlerle algılama yeteneğinin kısıtlı olmasından faydalanılması.
- Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle veya bu kurum ve kuruluşların zararına olarak: Devlet daireleri, belediyeler, bakanlıklar gibi kamu kurumlarının adının kullanılması, sahte resmi belge düzenlenmesi ya da doğrudan bu kurumların zararına dolandırıcılık yapılması.
- Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle: Gazete, dergi, radyo, televizyon veya internet gibi medya araçları aracılığıyla kamuoyunun yanıltılarak dolandırıcılık yapılması.
- Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle: İnternet, bilgisayar, mobil telefon gibi bilişim sistemleri veya bankaların ve kredi kurumlarının altyapılarının dolandırıcılıkta kullanılması.
- Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında: Ticari itibarın veya şirket unvanının kötüye kullanılarak dolandırıcılık yapılması.
- Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle: Avukat, doktor, mühendis gibi meslek sahiplerinin mesleki unvanlarına duyulan güveni kötüye kullanarak dolandırıcılık yapması.
- Sigorta bedelini almak maksadıyla: Sahte kaza düzenleme, hasarı abartma veya gerçek dışı beyanlarla sigorta şirketlerinden haksız yere para alma.
- Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle: Dolandırıcılıkta en sık karşılaşılan hallerden biridir. Failin, resmi bir kurumla veya finans kuruluşuyla bağlantısı olduğu izlenimini vererek mağduru aldatması.
- Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle: Bir işi halledebileceği, birini kurtarabileceği veya bir hizmeti sağlayabileceği gibi yalan vaatlerle, resmi makamlardaki etkisini kullanarak menfaat temin etme.
Nitelikli dolandırıcılık suçlarının cezaları, basit dolandırıcılığa göre daha ağırdır ve bazı hallerde cezanın alt sınırı yükseltilmiştir. Ayrıca, suçun üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi ya da suç işlemek için kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi durumunda cezalar daha da artırılır.
Suçun Unsurları
Dolandırıcılık, farklı yöntemlerle işlenebilen ve mağdurun malvarlığına doğrudan zarar veren bir suçtur. Türk Ceza Kanunu’nda hem basit hem de nitelikli dolandırıcılık olarak ikiye ayrılan bu suç tipi, her ne kadar farklı şekillerde gerçekleşse de, üç temel unsurun varlığıyla tanımlanır: hileli hareket, aldatma ve zarar.
1. Hileli Hareket
Dolandırıcılık suçunun temelinde, failin mağduru yanıltmak amacıyla sergilediği hileli davranışlar yer alır. Bu davranışlar, mağdurun durumu sorgulamasını engelleyecek kadar karmaşık ve ustaca olmalıdır. Her yalan hile sayılmaz; burada söz konusu olan, mağdurun karar verme yetisini etkileyen, onu hataya düşüren nitelikli bir kandırmadır. Fail, gerçeği gizleyerek mağdurun güvenini kötüye kullanır ve onu bilinçli şekilde yanıltır.
2. Aldatma
Hileli davranışın dolandırıcılık suçuna dönüşebilmesi için, mağduru aldatabilecek nitelikte olması gerekir. Bu unsur, her olayda mağdurun içinde bulunduğu koşullar dikkate alınarak değerlendirilir. Örneğin, yaşlı bir bireyin kolayca inanabileceği bir senaryo, genç ve bilinçli bir birey için aynı etkiyi yaratmayabilir. Bu nedenle, aldatma unsuru olayın bağlamına göre değerlendirilir ve önceden belirlenmiş sabit bir ölçütü yoktur.
3. Zarar
Dolandırıcılık suçunun tamamlanabilmesi için, mağdurun malvarlığında bir eksilme, failin ya da bir başkasının ise haksız bir kazanç elde etmesi gerekir. Bu zarar, ekonomik olarak ölçülebilir olmalı ve doğrudan failin hileli davranışlarıyla bağlantılı olmalıdır. Yani, failin eylemi ile mağdurun uğradığı zarar arasında açık bir neden-sonuç ilişkisi bulunmalıdır.
Yargıtay Kararları ve Örnek Olaylar
Yargıtay Kararlarından örnek olaylar:
- Sanık A.’nın evli olduğu halde evli olduğunu söylemeden şikayetçiyi aldatarak şikayetçiden 13.000 TL’lik takı alması basit dolandırıcılık suçu oluşturur (Y15CD-K.2020/5049).
- Sanığın mağduru arayarak “hesabıma yanlış para yattı, iade edilebilmesi için para yatırılması gerekiyor” diyerek mağdurdan toplam 990 TL para alarak geri ödememesi basit dolandırıcılık suçu oluşturur (Y15CD-K.2020/10723).
- Çin’den telefon getirttiğini mağdura söyleyen ancak söz konusu cep telefonlarını getirmeyen sanığın, şikayetçiye parasını iade etmemesi, şikayetçiyi uzun süre oyalaması ve sonrasında aralamalarına cevap vermemesi basit dolandırıcılık suçunu oluşturur (Y15CD-K.2020/10725).
- Köye gelerek köydeki şikayetçilerden, köye çocukları sınava hazırlamak için öğretmen geleceğini beyan ederek kitap satıyormuş gibi sipariş kayıt formu düzenleyip peşinat adı altında şikayetçilerden para alan sanığın fiili basit dolandırıcılık suçu olarak nitelendirilmelidir (Y11CD-K.2022/15572).
- Oto Galeri isimli iş yerini açıp, şikayetçilerin araçlarını satış bedellerinin cüzi bir kısmı peşin, geri kalan kısmı vadeli olarak satın alıp, satış yetkisi içerir vekaletnameler alan, daha sonra bu araçları üçüncü kişilere satan ve iş yerini kapatıp ortadan kaybolan sanığın fiil basit dolandırıcılık suçu teşkil eder (Y11CD-K.2023/4904).
- Sanığın tüm tanıkların beyanları ile de doğrulandığı gibi basit bir borç isteme ile değil avukat olduğu ve evleneceği hilesini kullanarak paraları aldığı anlaşıldığından basit dolandırıcılık suçu oluşmuştur (Y11CD-K.2023/5498).
- Tutuklu olarak yargılandığı Elmalı Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyasında tahliyesini sağlayabileceği vaadiyle şikayetçiden para alan sanığın fiili basit dolandırıcılık suçu olarak değerlendirilmelidir (Y11CD-K.2023/1740).
Cezai Yaptırımlar
Durum | Hapis Cezası | Adli Para Cezası | Açıklama |
Genel nitelikli dolandırıcılık (TCK 158/1) | 3 yıldan 10 yıla kadar | En fazla 5.000 gün | Temel ceza aralığı |
Özel durumlar (TCK 158/1-e, f, j, k, l) | En az 4 yıl | Elde edilen menfaatin en az 2 katı | Kamu görevlisi taklidi, banka/sigorta dolandırıcılığı gibi durumlar |
Örgütlü şekilde işlenmesi | 4 yıldan 15-20 yıla kadar | Elde edilen menfaatin en az 2 katı | Suç örgütü kapsamında işlenirse ceza artar |
Suça teşebbüs (TCK 35) | Verilecek cezanın %25-75 indirimi | Aynı oranda indirim uygulanabilir | Suç tamamlanmadan engellenirse ceza indirimi yapılır |
Adli para cezası günlük tutar aralığı | — | Günlük 20 TL – 100 TL | Kişinin ekonomik durumu dikkate alınarak belirlenir |
Mağdur Hakları ve Hukuki Başvuru Yolları
1. Nitelikli Dolandırıcılıkta Zamanaşımı
Nitelikli dolandırıcılık suçunda üç farklı zamanaşımı türü söz konusudur:
- Şikâyet zamanaşımı bulunmamaktadır. Yani mağdur, suçu ve faili ne zaman öğrenirse öğrensin, herhangi bir süre sınırlaması olmaksızın suç duyurusunda bulunabilir.
- Dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Bu süre içinde dava açılmazsa, kamu davası düşer.
- Ceza zamanaşımı süresi ise 20 yıldır. Bu süre dolduğunda, verilmiş olan ceza artık infaz edilemez.
2. Uzlaşma Durumu
Nitelikli dolandırıcılık suçu, uzlaştırma kapsamında değildir. Yani taraflar arasında uzlaşma sağlansa bile, bu durum davanın düşmesine neden olmaz.
3. Şikâyete Bağlılık
Genel kural olarak, nitelikli dolandırıcılık suçu şikâyete bağlı değildir. Ancak Türk Ceza Kanunu’nun 167/2. maddesinde belirtilen özel durumlarda (örneğin, failin mağdurun yakını olması gibi) suçun takibi şikâyete bağlı hale gelebilir.
4. Şikâyetten Vazgeçme
Her ne kadar şikâyete tabi bir suç olmasa da, mağdur şikâyetinden vazgeçebilir. Ancak bu vazgeçme, davanın düşmesini sağlamaz. Yargılama süreci kamu adına devam eder.
5. Etkin Pişmanlık
Failin suç sonrası pişmanlık duyarak mağdurun zararını karşılaması durumunda, etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. Bu durumda cezada indirim yapılır:
- Soruşturma aşamasında (yani dava açılmadan önce) zararın giderilmesi halinde, cezanın üçte ikisine kadar indirim yapılabilir.
- Kovuşturma aşamasında (yani dava açıldıktan sonra) zararın giderilmesi durumunda ise, cezanın yarısına kadar indirim uygulanabilir.
6. Yardım Edenin Durumu
Suçun işlenmesine yardım eden kişiler, doğrudan fail gibi değil, “yardım eden” sıfatıyla cezalandırılır. Türk Ceza Kanunu’nun 39. maddesine göre, bu kişilerin cezası yarı oranında indirilir.
7. Zincirleme Suç
Eğer fail, aynı kişiyi birden fazla kez dolandırmışsa, zincirleme suç hükümleri uygulanır ve tek ceza üzerinden artırım yapılır. Ancak fail, farklı kişileri tek bir eylemle dolandırmışsa, her bir mağdur için ayrı ayrı ceza verilir.
8. Yetkili Savcılık
Nitelikli dolandırıcılık suçunda yetkili savcılık, failin haksız kazanç sağladığı yerin Cumhuriyet Başsavcılığı’dır. Eğer bu yer bilinmiyorsa, mağdurun zarar gördüğü yer savcılığına başvuru yapılabilir.
İstanbul’da Doğru Avukatı Seçmek
Dolandırıcılık davaları, hem maddi hem de manevi açıdan ciddi sonuçlar doğurabileceğinden, bu alanda deneyimli ve güncel yasal düzenlemelere hakim bir avukatla çalışmak büyük önem taşır. İstanbul’da dolandırıcılık davalarına bakan bir avukat arayışındaysanız, avukatın bu tür davalardaki tecrübesini, önceki başarılarını ve size sunabileceği hukuki desteğin kapsamını araştırmanız faydalı olacaktır.
Neden Avukat Turgut Boy?
Avukat ve Arabulucu Turgut Boy, İstanbul Küçükçekmece’deki hukuk bürosunda, şirketlerin hukuki süreçlerini etkin bir şekilde yönetmelerine ve ticari risklerini en aza indirmelerine yardımcı olmaktadır. Ticari sözleşmelerin hazırlanması, uyuşmazlıkların çözümü, şirket kuruluş işlemleri ve dava takibi gibi geniş bir hizmet yelpazesi sunmaktadır. Ayrıca, önleyici hukuk stratejileri geliştirerek, işletmelerin gelecekte karşılaşabilecekleri hukuki sorunları minimize etmeyi hedeflemektedir. Profesyonel ve güvenilir hukuki destek için Şişli Avukat Turgut Boy ile iletişime geçebilirsiniz.
Adres: Cennet Mah. Hürriyet Yürüyüş Yolu Cad. No:71 Kat:1 D:6, Küçükçekmece, İstanbul
Telefon: +90 507 752 67 39
E-posta: info@turgutboy.av.tr
Hukuki Danışmanlık Süreci
Şişli Avukat ve Arabulucu Turgut Boy, İstanbul Küçükçekmece’deki hukuk bürosunda, farklı şehir veya ülkelerde bulunan müvekkillerine çevrimiçi platformlar aracılığıyla hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Zoom, Skype ve WhatsApp gibi uygulamalar üzerinden gerçekleştirilen bu hizmet, erişim kolaylığı, esneklik ve gizlilik açısından önemli avantajlar sağlamaktadır.
Hafta içi her gün 09:00-18:00 arasında hizmet verilebilmektedir bunun yanında randevu veya acil durumlar için ilgili iletişim kanallarından iletişime geçebilirsiniz.
Çevrimiçi hukuki danışmanlık hizmeti alma adımları:
İletişim Kurun: Telefon veya e-posta yoluyla hukuki danışmanlık talebinizi iletin.
Bilgi ve Belgeleri Paylaşın: Hukuki sorununuzun detaylarını ve ilgili belgeleri avukatla paylaşın.
Randevu Planlayın: Sizin ve Avukat Turgut Boy’un uygun olduğu tarih ve saate göre randevu oluşturun.
Ücretlendirme ve Ödeme: Türkiye Barolar Birliği tarafından belirlenen hukuki danışmanlık hizmeti ücreti konusunda bilgilendirilin ve ödeme işlemini gerçekleştirin.
Görüşmeyi Gerçekleştirin: Belirlenen gün ve saatte çevrimiçi toplantıyı yaparak hukuki probleminiz hakkında detaylı bilgi alın ve sorularınıza yanıt bulun.
Hukuki Danışmanlık Hizmeti Ücreti
Hukuki danışmanlık hizmeti ücretleri Türkiye barolar Birliği askeri ücret tarifesi gereğince danışmanlık ücreti çerçevesinde yapılır. Hukuki danışmanlık hizmeti ücretsiz yapılamaz. Türkiye Barolar Birliği tarafından her sene avukatlık askeri ücret tarifesi yayınlanır ve bu tarife danışmanlık hizmetlerinde asgari bir alt sınır çizmektedir. Avukatlar bu tarifeye bağlı oldukları için yaptıkları işe öngörecekleri ücret bu tarife de belirlenen ücretin altında olamaz.