Tutuklama kararı, kişilerin itham edildikleri suçlar kapsamında mahkeme kararınca özgürlüklerinden yoksun bırakılmalarıdır. Cezalandırma yöntemi olarak kullanılan bu yöntemde kişilerin özgürlüklerine engel konulmaktadır dolayısıyla da ağır bir cezadır bu kapsamda kişilerin söz konusu tutuklama kararları için itiraz etme hakları da tanınmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu yani CMK kapsamında bu konuda bazı düzenlemeler bulunmaktadır, düzenlemelere göre tutuklama emri çıkmış kişiler karar sonradan itirazda bulunabilir ve sürecin yeniden değerlendirilmesini sağlayabilir.
Tutuklama kararı itiraz süreci hukukun üstünlüğünden ödün vermeden yürütülen bir işlem olmasının yanı sıra tarafların haklarının korunmasını da gözetmektedir. Özgürlüklerin güvence altına alınmasını ön planda tutan itiraz süreci, tarafların hak ettikleri durum ile sonuçlanan sürece girmesini gözetir.
Tutuklama Kararı Nedir?
Tutuklama kararı kişilerin delil karartma şüpheleri, kaçma şüpheleri kapsamında oluşturulan ve delil toplanma sürecinin etkilenmesini engelleme amacıyla uygulanan bir süreçtir.
Bir kişinin bir suç ile suçlanması, şüpheli konumda olması ve adli soruşturma içerisinde bulunması durumunda delillerin karartılmadan toplanabilmesi amacıyla karar ile tutuklu tutulması sürecidir. Herkes için geçerli olmasa da tutuklama emri çıkabilecek bazı durumlar bulunur. Mahkeme kararınca verilen bu karar tarafların güvenliği amacıyla ve şüphelinin kaçmasını önlemek amacıyla önlem kapsamında gerçekleştirilir.
Ceza Mahkemesi Kanunu’nun 100. Maddesinde tutuklama kararının hangi durumlarda meydana gelebileceği düzenlenir. Kişilerin özgürlüklerinden ve hürriyetlerinden mahrum bırakma kapsamında değerlendirilmeleri nedeniyle ciddi bir müdahale olarak görülür ve tutuklama emri çıkan tarafın karara itiraz etme hakkı sunulur.
Kuvvetli suç şüphesinin bulunması, delillerin karartılma şüphesinin bulunması gibi bazı ölçüt nedenler kararın verilmesinde birincil etken olarak değerlendirilebilir.
Tutuklama Kararı Sebepleri Nelerdir? Tutuklama Kararı Şartları Nelerdir?
Tutuklama kararı verilebilmesi için kişilerin Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında değerlendirilen durumlar içerisinde bulunması gerekiyor. Söz konusu sebepler kişilerin özgürlüklerinden mahrum kalmasını gerektiren önemli maddelere sahiptir.
Söz konusu özgürlükten mahrum kalma sürecinde kişilerin dava akışına müdahale etmesi engellenir ve olası delil karartma durumlarının ortadan kaldırılması sağlanır.
Bu kapsamda, tutuklama kararı sebepleri şu şekilde değerlendirilebilir;
- Suç Şüphesindeki Kuvvet Oranı: Tutuklama emri verilecek olan kişi için mahkemece kuvvetli şüpheli kararı verilmelidir. Bu karar için suçların delil ile desteklenmesi gerekmektedir,
- Şüphelinin Kaçması: Şüpheli kişinin karar verilmeden önce kaçması ve bulunamaz hâle gelmesinden şüphelenilmesi,
- Delil Karartılması: Tutuklama hükmü çıkmayan kişilerin delilleri karartması yönünde şüphelerin bulunması ve olası delilleri ortadan kaldırması durumlarının önüne geçilmesi,
- Tanıklar ve Mağdurların Güvenliği: Şüpheli kişinin tanıklara, mağdurlara veya diğer kişilere baskı kurması ve/veya zarar vermesi durumu göz önünde bulundurularak kişilerin tutuklu kalması kararı verilebilir,
- Tutuklama Kararının Ölçütü: Tutuklama hükmü kişiler için diğer adli yaptırımların yetersiz kalması durumunda da verilebilir.
Tutuklama kararı genellikle son çare olarak kullanılır, mahkemeler tarafından verilecek olan kararın temel sebepleri bu şekilde olurken bazı durumlarda bu kararın verilme sıklığı veya kimlere verileceği konusunda değişiklikler ile karşılaşmak mümkün durumdadır.
Tutuklama Kararı Verilmeyen Haller Nelerdir?
Tutuklama kararı, adli yaptırımların yeterli olmaması gibi durumlarda kullanılan son çaredir; bu nedenle adli yaptırımların uygun görülmesi gibi durumlarda kişilere tutuklama kararı verilmemesi söz konusu olabilir.
- Adli Kontrol Tedbirinin Yeterliliği: Suç teşkil etmiş olan kişinin adli kontrol şartı ile bırakılmasında bir engel bulunmuyorsa, kişinin kaçma ihtimali ve delilleri karartma şüphesi bulunmuyorsa,
- Suçun Hafifliği: Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında hafif suçlar olarak değerlendirilen suçlar için adli para cezası veya kısa süreli hapis cezası kararı bulunan suçlar için tutuklama süreci başlatılmaz,
- Kişinin Yaşı: Çocuklar için tutuklama çok nadir de olsa gerçekleşebilir ancak çocukların tutuklama kapsamında değerlendirilmesi genellikle söz konusu olmaz. Ciddi kısıtlamalar ile karşılaşabilirler ancak tutuklama spesifik bir durumdur,
- Ağır Hastalık Durumu: Kişinin ağır hasta olması ya da ağır derecede yaşlı olması durumunda tutuklu kalması durumu söz konusu olmayabilir. Kişilerin hayatının söz konusu olduğu durumlarda tutuklama kararı engellenebilir.
Kaçma ihtimali, delil karartma ihtimali olan kişiler için tutuklama emrinin verilmesi kaçınılmaz olabilir. Söz konusu sürece girilmesi durumunda alanında uzman bir avukat ile çalışmak itiraz sürecinde en doğru sonucu verecektir.
Tutuklama Kararı Süresi Neye Göre Hesaplanır?
Tutuklama kararı süresi için verilecek olan kara kişilerin şüphelisi olduğu suçun ağırlığına göre değişiklik göstermektedir. Soruşturma ve kovuşturma kapsamında değerlendirilecek olan tutuklama kararları, kişilerin süreç boyunca özgürlüklerinden uzak olmasına neden olabilir.
Tutuklama süresince genellikle iki aşama göz önünde bulundurulur. Bunlar şu şekildedir;
- Soruşturma Aşaması Boyunca Tutuklama: Şüphelisi olunan suçun araştırılması kapsamında ağır ceza gereksinimi bulunmayan suçlarda en fazla 6 aylık süreç boyunca tutuklu kalınması mümkündür. Araştırılması gereken konunun ağır ceza gerektiren bir konu olması durumunda süre en fazla 2 yıl kadardır. Kimi durumlarda uygun görülmesi halinde 2 yıllık süreç için 1 yıl daha ek süreç talep edilebilir.
- Kovuşturma Aşaması Boyunca Tutuklama: Kovuşturma aşaması boyunca tutuklu kalma durumu mahkeme sürecinin uzunluğuna göre değişiklik gösterecektir. Genellikle makul tutulan bu süreç kapsamında kişiler mahkeme boyunca tutuklu kalabilir.
Tutuklama Kararı İçin Kimler İtirazda Bulunabilir?
Tutuklama kararı için itirazda bulunmak büyük önem taşımaktadır. Kimi zaman doğru şekilde yapılan itiraz, tutuklanma yükümlülüğü verilen kişilerin süreç boyunca özgürlüklerine kavuşmasını sağlayabilir. Bu gibi durumlarda kişiler kendilerince sürece itiraz edebileceği gibi yakınları ve avukatları tarafından da itiraz hakkına sahip olabilir.
- Tutuklanan kişi: Kararın doğrudan etkilediği kişiler itiraz hakkına sahiptir ve kendilerince sürece itiraz edebilirler,
- Yakın aile üyeleri: Tutuklanması söz konusu olan kişinin annesi, babası, eşi ve çocukları başta olmak üzere yakın akrabaları sürece itiraz edebilir,
- Tutuklunun Avukatı: Tutuklu kişinin avukatı tutuklama için itirazda bulunabilir. İtirazda bulunma işlemleri için tüm yetkiye sahip olmakla birlikte verilecek olan kararı iyi yönde etkileyebilir.
“Avukata Sor” alanını kullanarak alanında uzman bir avukat ile iletişime geçerek hukuki danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.
Hukuki danışmanlık hizmeti ile birlikte tutuklu olunması durumu söz konusu olduğunda hangi aşamada nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini alanında deneyimli avukatınıza sorabilirsiniz. Anlaşmanız durumunda avukatınızın süreci sizin yerinize devralmasını da sağlayabilirsiniz.
Tutuklama için itiraz süreci boyuna bir avukat ile çalışmak haklarınızı en iyi şekilde bilmeniz ve bu kapsamda haklarınızı en iyi şekilde savunabilmeniz için önemlidir. Hukuki usule uygun şekilde hazırlanacak olan itiraz dilekçesi sayesinde özgürlük kısıtlamasından kurtulma şansınız bulunmaktadır.
Tutukluluğun Gözden Geçirilmesi Ne Kadar Sürer?
Tutuklama kararı için itirazda bulunulması durumunda mahkeme kararınca tutukluluğun gözden geçirilmesi sağlanır. 30 gün kadar sürecek olan bu süre sonunda kişinin tutuklu kalıp kalmayacağına karar verilebilir.
Tutukluluğun gözden geçirilmesi için gerekli olan süre delillerin toplanması ve soruşturmanın ilerlemesi kapsamında değerlendirilir ve ilerlenen aşamaya göre sürecin ne kadar devam edeceği belirlenebilir.
Tutuklama Kararı İçin İtirazın Olumlu Sonuçlanması Sonrasında Ne Olur?
Tutuklama için yapılan itirazın olumlu sonuçlanması durumunda mahkemece şüpheli bulunan kişinin serbest kalması sağlanır. Serbest karlan kişi için uygun görülürse bir başka yaptırım uygulanabilir, adli kontrol şartı ile serbest bırakılması söz konusu olabilir.
Yurt dışına çıkış yasağı devam edebilir veya belirlenen günler kapsamında kişinin imza vermesi kararı sağlanabilir.
Tutuklama Kararı İtirazı İçin Avukat ile Çalışmak
Tutuklama kararı itirazı için avukat ile çalışmak alacağınız sonucun doğrudan değişiklik göstermesine neden olabilir. Avukat, itiraz süresi boyunca müvekkili için gerekli olan tüm savunmaları, düzenlemeleri sağlar.
Alanında uzman olan bir avukat ile çalışılması durumunda söz konusu olan tüm hukuksal hak kullanılabilir. Hakların doğru şekilde kullanılması ve itiraz sürecinin doğru yönetilmesi şüpheli konumda olan kişilerin özgürlüklerine tekrar kavuşmasını sağlayabilir.
Hukuki bilgi ve deneyime sahip olan bir avukat ile çalışmak dışında hukuksal süreç boyunca kendisinden danışmanlık alarak da süreci yönetebilirsiniz.