NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇU
Nitelikli dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu’nda basit dolandırıcılığa kıyasla daha ağır cezalar öngören özel bir suç türüdür. Bu suç, failin hileli davranışlarla bir kişiyi aldatıp, kendisi veya başkası adına haksız bir menfaat elde ederken, kanunda belirtilen belirli ağırlaştırıcı nedenlerin bulunması halinde oluşur. Özellikle mağdurun durumu, kullanılan yöntemler veya failin sahip olduğu özel sıfatlar, bu suçu nitelikli hale getiren unsurlardır.
Dolandırıcılık
Madde 157- (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.
Nitelikli dolandırıcılık
Madde 158- (1) Dolandırıcılık suçunun;
- a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
- b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
- c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
- d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
- e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
- f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
- g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
- h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
- i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
- j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
- k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
- l) (Ek: 24/11/2016-6763/14 md.) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,
İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/19 md.; Değişik: 3/4/2013-6456/40 md.) Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.[70]
(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) (Ek fıkra: 24/11/2016-6763/14 md.) Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.
DOLANDIRICILIK SUÇU NEDİR?
Dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) malvarlığına karşı işlenen suçlar arasında yer alır ve kişilerin hileli davranışlarla aldatılarak menfaat elde edilmesini cezalandırır. TCK, bu suçu işleniş biçimine göre basit dolandırıcılık (m.157) ve nitelikli dolandırıcılık (m.158) olmak üzere iki ana kategoriye ayırır.
TCK Madde 157: Basit Dolandırıcılık Suçunun Tanımı
Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesi, basit dolandırıcılık suçunu şu şekilde tanımlar: “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.”
Bu tanıma göre, basit dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için dört temel unsurun bir araya gelmesi gerekir:
- Hileli Davranış: Failin, mağduru yanıltmak veya hataya düşürmek amacıyla birtakım aldatıcı eylemlerde bulunmasıdır. Bu hile, mağdurun gerçeği algılama yeteneğini ortadan kaldıracak veya önemli ölçüde zayıflatacak nitelikte olmalıdır. Yani, basit bir yalan veya abartılı bir iddia yerine, mağdurun iradesini sakatlayacak kadar etkili, yoğun ve ustaca bir davranış sergilenmelidir. Ancak bu hileli davranışlar, nitelikli dolandırıcılıkta kullanılan özel araçları veya yöntemleri içermez.
- Aldatma: Failin hileli davranışları sonucunda mağdurun (veya üçüncü bir kişinin) aldanması, yani gerçekte olmayan bir duruma inanmasıdır. Mağdurun aldanması ile failin hileli davranışı arasında bir illiyet bağı (nedensellik ilişkisi) bulunmalıdır. Eğer mağdur, failin hilesine rağmen aldanmazsa, suç teşebbüs aşamasında kalır.
- Mağdurun veya Başkasının Zararına: Hileli aldatma sonucunda mağdurun (veya başka bir kişinin) malvarlığında bir azalma, yani maddi bir zarar meydana gelmelidir. Bu zarar, nesnel ölçütlere göre belirlenebilen ekonomik bir değer kaybı olmalıdır.
- Kendisine veya Başkasına Yarar Sağlama: Failin, bu hileli aldatma ve zarar verme sonucunda kendisine veya üçüncü bir kişiye haksız bir menfaat sağlaması gerekir. Bu menfaat, malvarlığına ilişkin herhangi bir değer olabilir.
TCK Madde 158: Nitelikli Dolandırıcılık Suçunun Tanımı
Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesi, dolandırıcılık suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerini düzenler. Bu maddede, suçun işleniş biçiminde veya kullanılan araçlarda belirli özellikler taşıması durumunda failin daha ağır bir yaptırıma tabi tutulacağı belirtilmiştir. Nitelikli dolandırıcılık, basit dolandırıcılığın temel unsurlarını taşımakla birlikte, hilenin daha sofistike, organize veya belirli zafiyetlerden faydalanılarak işlendiği durumları kapsar.
TCK m.158, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturan birçok farklı durumu bentler halinde sayar. Bu haller, suçun toplumsal tehlikesini ve mağdur üzerindeki etkisini artıran unsurlardır:
- Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle: Mağdurun dindar kişiliğinin veya inançlarının (cennet vaadi, iyilik yapma, muska yazma gibi) kötüye kullanılarak aldatılması.
- Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle: Mağdurun acil bir yardıma ihtiyacı olduğu veya çaresiz kaldığı durumlardan faydalanılarak dolandırıcılık yapılması.
- Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle: Mağdurun yaşlılık, hastalık, zihinsel zayıflık gibi nedenlerle algılama yeteneğinin kısıtlı olmasından faydalanılması.
- Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle veya bu kurum ve kuruluşların zararına olarak: Devlet daireleri, belediyeler, bakanlıklar gibi kamu kurumlarının adının kullanılması, sahte resmi belge düzenlenmesi ya da doğrudan bu kurumların zararına dolandırıcılık yapılması.
- Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle: Gazete, dergi, radyo, televizyon veya internet gibi medya araçları aracılığıyla kamuoyunun yanıltılarak dolandırıcılık yapılması.
- Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle: İnternet, bilgisayar, mobil telefon gibi bilişim sistemleri veya bankaların ve kredi kurumlarının altyapılarının dolandırıcılıkta kullanılması.
- Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında: Ticari itibarın veya şirket unvanının kötüye kullanılarak dolandırıcılık yapılması.
- Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle: Avukat, doktor, mühendis gibi meslek sahiplerinin mesleki unvanlarına duyulan güveni kötüye kullanarak dolandırıcılık yapması.
- Sigorta bedelini almak maksadıyla: Sahte kaza düzenleme, hasarı abartma veya gerçek dışı beyanlarla sigorta şirketlerinden haksız yere para alma.
- Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle: Dolandırıcılıkta en sık karşılaşılan hallerden biridir. Failin, resmi bir kurumla veya finans kuruluşuyla bağlantısı olduğu izlenimini vererek mağduru aldatması.
- Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle: Bir işi halledebileceği, birini kurtarabileceği veya bir hizmeti sağlayabileceği gibi yalan vaatlerle, resmi makamlardaki etkisini kullanarak menfaat temin etme.
Nitelikli dolandırıcılık suçlarının cezaları, basit dolandırıcılığa göre daha ağırdır ve bazı hallerde cezanın alt sınırı yükseltilmiştir. Ayrıca, suçun üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi ya da suç işlemek için kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi durumunda cezalar daha da artırılır.
GÜNCEL DOLANDIRICILIK YÖNTEMLERI
Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte dolandırıcılık yöntemleri de dijital ortama taşınmış ve daha sofistike hale gelmiştir. Özellikle bilişim sistemleri ve internet üzerinden işlenen bu modern nitelikli dolandırıcılık biçimleri, mağdurların büyük maddi kayıplar yaşamasına ve ciddi psikolojik travmalar geçirmesine neden olabilmektedir. İşte en yaygın ve güncel bilişim tabanlı dolandırıcılık yöntemleri:
Phishing (Oltalama) Saldırıları
Phishing, dolandırıcıların kendilerini güvenilir bir kurum gibi göstererek, mağdurların kişisel ve finansal bilgilerini ele geçirmeyi amaçladığı bir sosyal mühendislik yöntemidir.
Nasıl Yapılır?
- Sahte E-postalar: Dolandırıcılar, hedefledikleri kişilere sanki resmi bir kurumdan geliyormuş gibi görünen e-postalar gönderirler. Bu e-postalar genellikle “hesabınız askıya alındı”, “ödül kazandınız”, “güvenlik güncellemesi gerekiyor” gibi aciliyet veya cazibe içeren başlıklar taşır. E-postanın içinde, sahte bir web sitesine yönlendiren bir link bulunur.
- Sahte Web Siteleri: Linke tıklayan mağdur, orijinal siteye birebir benzeyen, ancak URL adresi farklı olan sahte bir web sitesine yönlendirilir. Burada girilen tüm bilgiler (kullanıcı adı, şifre, kart bilgileri) doğrudan dolandırıcıların eline geçer.
- Yazım ve Dilbilgisi Hataları: Phishing e-postaları veya sahte siteler genellikle profesyonel olmayan bir dil, yazım ve dilbilgisi hataları içerir. Bu tür detaylar, sahtekarlığın ipuçları olabilir.
- Aciliyet Yaratma: Mağduru hızlıca hareket etmeye teşvik etmek için “hesabınız kilitlenecek”, “son gün” gibi ifadelerle aciliyet duygusu yaratılır.
Smishing (SMS Phishing) Yöntemleri
Smishing, “SMS” ve “phishing” kelimelerinin birleşimiyle oluşmuş, dolandırıcıların kısa mesajlar (SMS) aracılığıyla mağdurları hedef aldığı bir oltalama türüdür. Bu yöntem, cep telefonlarının yaygın kullanımı ve SMS’lere duyulan genel güven nedeniyle oldukça etkilidir.
Nasıl Yapılır?
- Sahte SMS Mesajları: Dolandırıcılar, kendilerini banka, kargo şirketi, telekomünikasyon şirketi veya hatta bir tanıdık gibi göstererek SMS gönderirler.
- Çeşitli Senaryolar: Bu mesajlar genellikle “kargonuz yola çıktı, takip için tıklayın”, “banka hesabınızda şüpheli işlem tespit edildi, onaylamak için tıklayın”, “ödül kazandınız” veya “borcunuz var, ödeme için linke tıklayın” gibi senaryolar içerir.
- Zararlı Linkler veya Numaralar: SMS’lerdeki linkler genellikle sahte web sitelerine yönlendirir veya kötü amaçlı yazılım indirmeye teşvik eder. Bazen de mağdurlar sahte bir müşteri hizmetleri numarası aramaya veya yanıltıcı çekiliş mesajlarına cevap vermeye yönlendirilir.
- Doğrudan Cihaza Erişim: SMS’in doğrudan telefona ulaşması, dolandırıcıların güvenlik duvarlarını daha kolay aşmasına olanak tanır ve mağdurun cihazına kötü amaçlı yazılım bulaştırma riskini artırabilir.
Sahte E-ticaret Siteleri
Sahte e-ticaret siteleri, gerçek ve bilindik online alışveriş platformlarını taklit ederek veya sıfırdan sahte bir mağaza kurarak tüketicileri aldatmayı amaçlayan dolandırıcılık yöntemleridir. Bu siteler, genellikle cazip fiyatlar, imkansız indirimler veya piyasada zor bulunan ürünleri sunarak dikkat çekerler.
Nasıl Anlaşılır?
- URL Kontrolü: Sahte sitelerin URL adresleri, orijinaline çok benzer olabilir ancak genellikle küçük harf hataları, ek karakterler (örn. amaz0n.com yerine https://www.google.com/search?q=amazon-tr.com, amazn.com) veya şüpheli uzantılar (.xyz, .info gibi) içerir. Her zaman URL’yi dikkatlice kontrol edin.
- SSL Sertifikası (HTTPS): Güvenli bir web sitesinin adres çubuğunda “https://” ile başlaması ve bir kilit simgesinin bulunması gerekir. Bu, site ile aranızdaki veri iletişiminin şifreli olduğunu gösterir. Kilit simgesi olmayan veya sadece “http://” ile başlayan sitelerden alışveriş yapmaktan kaçının.
- Tasarım ve İçerik Kalitesi: Sahte siteler, genellikle düşük kaliteli grafikler, bozuk Türkçe, yazım ve dilbilgisi hataları veya tutarsız içeriklere sahiptir. Profesyonel bir e-ticaret sitesi bu tür hataları barındırmaz.
- İletişim Bilgileri: Güvenilir bir e-ticaret sitesinde şirket adresi, telefon numarası, e-posta adresi gibi açık ve ulaşılabilir iletişim bilgileri bulunur. Sahte sitelerde bu bilgiler ya eksik ya da sahtedir.
- Aşırı Düşük Fiyatlar: Bir ürünün piyasa değerinin çok altında satılması, “gerçek olamayacak kadar iyi” bir teklif anlamına gelebilir ve genellikle bir dolandırıcılık işaretidir.
- Ödeme Yöntemleri: Güvenli e-ticaret siteleri genellikle çeşitli güvenli ödeme seçenekleri (kredi kartı ödeme altyapıları, banka havalesi gibi) sunar. Yalnızca havale/EFT gibi tek bir ödeme yöntemi sunan veya kapıda ödeme seçeneği olmayan sitelerden şüphelenin. Ayrıca 3D Secure gibi ek güvenlik adımlarının olup olmadığını kontrol edin.
- Müşteri Yorumları ve Sosyal Medya Varlığı: Bir e-ticaret sitesinin güvenilirliğini anlamak için müşteri yorumlarını (hem kendi sitesinde hem de bağımsız platformlarda) ve sosyal medya hesaplarını inceleyebilirsiniz. Sahte sitelerde yorumlar genellikle eksik, kopyala-yapıştır veya aşırı olumlu ve gerçekçi olmayan bir yapıya sahip olabilir.
İstanbul’da Dolandırıcılık Davalarına Bakan Avukatlar
İstanbul, büyük bir metropol olmasından dolayı, ne yazık ki suç oranlarının ve özellikle de dolandırıcılık vakalarının yoğun yaşandığı şehirlerden biridir. Bu durum, İstanbul’da dolandırıcılık davalarına özel olarak odaklanan ve bu alanda deneyimli avukatlara olan ihtiyacı artırmaktadır.
Dolandırıcılık Davalarında Avukatın Rolü
İstanbul’da dolandırıcılık davalarına bakan avukatlar, bu karmaşık süreçlerde hem mağdur vekili hem de şüpheli/sanık müdafii olarak önemli roller üstlenirler.
- Mağdur Vekilliği: Eğer bir dolandırıcılık suçunun kurbanı olduysanız, avukatınız sizin adınıza yasal süreci başlatır, delillerin toplanmasına yardımcı olur, suç duyurusunda bulunur ve maddi/manevi zararlarınızın tazmini için gerekli adımları atar.
- Şüpheli/Sanık Müdafiliği: Hakkınızda dolandırıcılık iddiasıyla soruşturma veya dava açıldıysa, avukatınız sizi savunur. Bu, iddiaların hukuki dayanaklarını incelemek, lehinize olan delilleri sunmak, yasal haklarınızı korumak ve mümkün olan en iyi sonucu elde etmek için savunma stratejileri geliştirmek anlamına gelir. Kimi durumlarda, fail aslında kendisi de başka bir dolandırıcılığın mağduru olabilir (örneğin, kredi kartı dolandırıcılığı vakalarında masum kişilerin kartlarının ele geçirilmesi ve yasadışı işlemlerde kullanılması gibi). Böyle durumlarda, avukatın rolü, müvekkilinin gerçek durumunu ortaya koyarak adaletin tecelli etmesini sağlamaktır.
İstanbul’da Doğru Avukatı Seçmek
Dolandırıcılık davaları, hem maddi hem de manevi açıdan ciddi sonuçlar doğurabileceğinden, bu alanda deneyimli ve güncel yasal düzenlemelere hakim bir avukatla çalışmak büyük önem taşır. İstanbul’da dolandırıcılık davalarına bakan bir avukat arayışındaysanız, avukatın bu tür davalardaki tecrübesini, önceki başarılarını ve size sunabileceği hukuki desteğin kapsamını araştırmanız faydalı olacaktır.
Neden Avukat Turgut Boy?
Avukat ve Arabulucu Turgut Boy, İstanbul Küçükçekmece’deki hukuk bürosunda, şirketlerin hukuki süreçlerini etkin bir şekilde yönetmelerine ve ticari risklerini en aza indirmelerine yardımcı olmaktadır. Ticari sözleşmelerin hazırlanması, uyuşmazlıkların çözümü, şirket kuruluş işlemleri ve dava takibi gibi geniş bir hizmet yelpazesi sunmaktadır. Ayrıca, önleyici hukuk stratejileri geliştirerek, işletmelerin gelecekte karşılaşabilecekleri hukuki sorunları minimize etmeyi hedeflemektedir. Profesyonel ve güvenilir hukuki destek için Şişli Avukat Turgut Boy ile iletişime geçebilirsiniz.
Adres: Cennet Mah. Hürriyet Yürüyüş Yolu Cad. No:71 Kat:1 D:6, Küçükçekmece, İstanbul
Telefon: +90 507 752 67 39
E-posta: info@turgutboy.av.tr
Hukuki Danışmanlık Süreci
Şişli Avukat ve Arabulucu Turgut Boy, İstanbul Küçükçekmece’deki hukuk bürosunda, farklı şehir veya ülkelerde bulunan müvekkillerine çevrimiçi platformlar aracılığıyla hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Zoom, Skype ve WhatsApp gibi uygulamalar üzerinden gerçekleştirilen bu hizmet, erişim kolaylığı, esneklik ve gizlilik açısından önemli avantajlar sağlamaktadır.
Hafta içi her gün 09:00-18:00 arasında hizmet verilebilmektedir bunun yanında randevu veya acil durumlar için ilgili iletişim kanallarından iletişime geçebilirsiniz.
Çevrimiçi hukuki danışmanlık hizmeti alma adımları:
İletişim Kurun: Telefon veya e-posta yoluyla hukuki danışmanlık talebinizi iletin.
Bilgi ve Belgeleri Paylaşın: Hukuki sorununuzun detaylarını ve ilgili belgeleri avukatla paylaşın.
Randevu Planlayın: Sizin ve Avukat Turgut Boy’un uygun olduğu tarih ve saate göre randevu oluşturun.
Ücretlendirme ve Ödeme: Türkiye Barolar Birliği tarafından belirlenen hukuki danışmanlık hizmeti ücreti konusunda bilgilendirilin ve ödeme işlemini gerçekleştirin.
Görüşmeyi Gerçekleştirin: Belirlenen gün ve saatte çevrimiçi toplantıyı yaparak hukuki probleminiz hakkında detaylı bilgi alın ve sorularınıza yanıt bulun.
Hukuki Danışmanlık Hizmeti Ücreti
Hukuki danışmanlık hizmeti ücretleri Türkiye barolar Birliği askeri ücret tarifesi gereğince danışmanlık ücreti çerçevesinde yapılır. Hukuki danışmanlık hizmeti ücretsiz yapılamaz. Türkiye Barolar Birliği tarafından her sene avukatlık askeri ücret tarifesi yayınlanır ve bu tarife danışmanlık hizmetlerinde asgari bir alt sınır çizmektedir. Avukatlar bu tarifeye bağlı oldukları için yaptıkları işe öngörecekleri ücret bu tarife de belirlenen ücretin altında olamaz.