İSTANBUL BORÇ HUKUKU AVUKATI
İstanbul borç hukuku avukatı taraflar arasında kurulan borç ilişkisine ilişkin uyuşmazlıklarda danışanlarına ve müvekkillerine hizmette bulunmaktadır. Borç hukuku temellerini Medeni Kanun’unda ve Türk Borçlar Kanunundan alır. Borç, alacaklının borçlu kimseden talep edebildiği edimlerdir. Burada üç kavram öne çıkmaktadır.
Alacaklı, borç ilişkisinden kaynaklı edimin ifasını talep etme yetkisi bulunan kimsedir.
Borçlu, borç ilişkisinde alacaklı tarafa edimi ifa etmekle yükümlü bulunan kimsedir.
Edim ise borçlunun yerine getirmekle yükümlü olduğu şeydir.
İstanbul borç hukuku avukatı, borçlar hukuku ve icra hukuku alanında uzmanlaşan avukatların tamamıdır. Türk hukukunda avukatların belirli bir alanda uzmanlaşma zorunluluğu bulunmamaktadır. Avukatlar kendi bilgi ve tecrübelerine güvendikleri alana yoğunlaşarak bu kapsamda çalışmalarda bulunabilir.
İnsan yaşayan ve ilişkiler kuran bir canlıdır. İnsanın olduğu hemen her alanda borcun da varlığından söz edebiliriz. İstanbul borç hukuku avukatı bu borcun yerine getirilmesi sürecinde yaşanan aksaklıklarda en uygun çözümü danışanlarına ve müvekkillerine sunmaktadır.
Borcun kanuna göre üç temeli vardır: Haksız fiil, sözleşme ve kanun. Bazı yazarlar bu kısma vekaletsiz iş görmeyi de eklemektedir. Bu temel unsurların belirlenmesi işleyecek sürecin seçilmesinde önem arz etmektedir. Hukuk bilgi birikimi olmayan bir kimsenin bu kapsamda doğru analizler yapabilmesi hayatın olağan akışına ters bir durumdur. Bu nedenle İstanbul borç hukuku avukatına müracaat etmek, kişilerin hak kaybına uğramasını aynı zamanda yanlış süreçlerin işletilmesinden kaynaklanan maddi kayıpların artmasını engellemektedir.
Borçlar Hukuku özel hukukun temelini oluşturmaktadır. Borçlar Kanunu’nda genel ve özel hükümler olarak iki farklı kapsam belirlenmiştir ve genel hükümler kısmı sözleşme tanımı ile başlamaktadır. Sözleşme ‘’Tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur.’’ Burada karşılıklılık unsuru önem arz etmektedir. Bir kişiden diğer bir kişiye sözleşme yapma amacıyla yöneltilen irade öneridir. Daha sonrasında bu önerinin yöneltildiği kişi bu durumu aynı şekilde kabul ederse sözleşme kurulmuş olur. Ancak öneri beyanını değiştirerek karşı tarafa iletirse bu yeni bir öneri olmaktadır.
Sözleşme kurulurken sözleşmenin esaslı noktaları üzerinde anlaşılması gerekmektedir. Örneğin bir kira sözleşmesinde kiralanan şey ve kiralanan şey için öngörülen bedel üzerinde anlaşmak zorundadır. Aksi takdirde sağlıklı bir kira sözleşmesi kurulmamış olacaktır. Bu hukuki nitelendirme gerektirir ve bu konuda işine güvendiğiniz bir İstanbul Borç Hukuku Avukatına müracaat edebilirsiniz.
Söz konusu sözleşmelerin birçoğuna temsile ilişkin hükümler kabul edilmektedir. Temsilci, bir kişinin adına ve/veya hesabına işlem yapan kimsedir. Yetkili bir temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına yapılan hukuki işlemin sonuçları, doğrudan doğruya temsil olunanı bağlar.
Özel hukuk genelde sert kurallara tabi tutulmamıştır bu nedenle tarafların özgürlük alanı kısıtlanmamıştır. Ancak bir tarafın güçsüzlüğünden faydalanmak isteyen bir diğer taraf bu durumu kötüye kullanabilmektedir.
Bunu öngören Türk Borçlar Kanunu 27. Madde ‘’ Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.’’ Düzenlemesini getirmiştir.
Haksız Fiil Sorumluluğu Nedir?
Haksız fiillerden doğan borç ilişkisinde ise kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu hususta zarar gören zarar verenin kusurunu ispatla yükümlüdür. Bu kural Hukuk Muhakemeleri Kanununa da yansımıştır ve ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir, düzenlemesi getirilmiştir. Bu durumda zarar gören kişi veya kişiler şartların oluşması durumunda bu kişilerin yakınları karşı taraftan tazminat talebinde bulunabilirler. Tazminat isteminde genel olarak hakim talepte bulunan kişiye bu miktarı belirlemesi için geniş imkan sağlamıştır. Bu miktar belirlenirken piyasa koşullarının analiz edilmesi önem arz etmektedir.
Sorumluluk iki kısma ayrılır:
Kusur sorumluluğunda kişinin sorumlu tutulabilmesi için neden olduğu bir zararın olması ve bu zararın meydana gelmesinde kusuru bulunması gerekmektedir.
Kusursuz sorumluluk hali ise kişinin kusuru olmasa bile meydana gelen zarardan sorumlu tutulabilmesini kapsamaktadır.
Bu kapsamda kusursuz sorumluluk halleri:
Hakkaniyet Sorumluluğu;
Hakkaniyet gerektiriyorsa; hâkim, ayırt etme gücü bulunmayan kişinin verdiği zararın, tamamen veya kısmen giderilmesine karar verir.
Özen Sorumluluğu;
Adam çalıştıranın sorumluluğu, Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.
Hayvan bulunduranın sorumluluğu, Bir hayvanın bakımını ve yönetimini sürekli veya geçici olarak üstlenen kişi, hayvanın verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.
Yapı malikinin sorumluluğu, bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.
Tehlike Sorumluluğu;
Bir başkasına ait bina veya diğer yapı eserlerinden zarar görme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu tehlikenin giderilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını hak sahiplerinden isteyebilir. Burada faaliyet kamuya yararlı olabilir ancak geniş bir tehlike aralığı vardır bu nedenle söz konusu işlerle ilgilenen işletme sahipleri ve işletenler bir zarar meydana geldiğinde müteselsilen sorumludur.
Burada tazminat isteminde bulunmak isteyen kişi zararın öğrenilmesinden itibaren iki yıl ve herhalde on yıl içinde bu istemi sunmalıdır.
Sebepsiz Zenginleşme Nedir?
Sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın bir kişinin başka bir kişinin malvarlığından veya emeğinden zenginleşmesini ifade eder. Bu durumda kendinden zenginleşilen, zenginleşene karşı dava hakkını kullanabilir.
İfa Yeri ve İfa Zamanı Nedir?
İfa yeri borcun yerine getirilmesi için belirlenen konumdur. Kanunda bazı öngörüler yapılmıştır ancak taraflar bunu isterlerse serbestçe de belirleyebilirler. Türk Borçlar Kanunu’nun 89. Maddesine göre, borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir.
Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;
- Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,
- Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,
- Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.
İfa zamanı ise borcun yerine getirilmesi gereken zaman dilimini ifade eder. Eğer bir borç süreye bağlanmamış ise doğumu işe muaccel olur.
Borcun ifası için belirli süreler de belirlenmiş olabilir. Ayın başlangıcı, sonu, ortası gibi. Bu durumda kanuna göre ayın başlangıcı ayın ilk gününü, ayın sonu ayın sonuncu gününü ve ayın ortası ayın on beşinci gününü ifade eder.
Temerrüt Nedir?
Kişinin borçlandığı edimi yerine getirememesi halidir ve bu halde kanun bazı sonuçlar öngörmüştür.
Temerrüt alacaklı ve borçlu temerrüttü olarak ikiye ayrılır ancak en önemlisi borçlu temerrüdüdür.
Borçlu borcunu kararlaştırılan şekilde yerine getirmek zorundadır ancak borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.
Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile temerrütte düşer. Temerrüt halinde alacaklı borçludan gecikme tazminatı, temerrüt faizi ya da aşkın zararını talep edebilir. Bunlara ek olarak da kanunda belirlenen seçimlik haklarını kullanabilir.
Bu süreçte genelde borçlu borcuna aykırı davranmaya devam ettiği için dava yoluna gidilecektir. Dava yoluna gidilmesi halinde zorunlu olmamakla birlikte bir İstanbul borç hukuku avukatı ile çalışmak hakların yerine getirilmesinde önemli bir katkı sağlayacaktır.
Avukat Turgut BOY Hukuk Bürosu İstanbul Borç Hukuku Avukatı Hizmeti
Avukat Turgut Boy Hukuk Bürosu İstanbul Borç Hukuku Avukatı olarak danışanlarına borç hukuku kapsamında birçok hizmet vermektedir. İstanbul Borç Hukuku Avukatı olarak Turgut Boy:
Tarafların Uzlaştırılmasını Sağlamak,
Borçlu ile Anlaşma Sağlanmaması Üzerine Tahsil İşlemi için Başvuruda Bulunmak,
Borç Hukukuna İlişkin Dava ve İşleri Yürütmek ve Borçlar Kanunu ve diğer ilgili mevzuatlarda düzenlenen borç hukuku konularında danışmanlık vermek gibi konularda danışanlarına hizmet vermektedir.
Avukat Turgut BOY Hukuk Bürosu İstanbul Borç Hukuku Avukatı İletişim Bilgileri
İstanbul Borç Hukuku Avukatı Turgut BOY, borç hukukuna ilişkin dava ve işlerde müvekkillerine danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Web sitemiz üzerinde yer alan iletişim adresinden bize ulaşabilirsiniz.
En İyi İstanbul Borç Hukuku Avukatı
İstanbul ülkede olan bütün dava ve işlerin aynı anda görüldüğü bir metropoldür. İstanbul borç hukuku avukatı hizmet verirken burada edindiği tecrübelerini en iyi şekilde müvekkillerine yansıtmaktadır. İstanbul borç hukuku avukatı, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’de bütün şehirlere hizmet verebilmektedir. Güvenilir bir İstanbul borç hukuku avukatına ulaşmak için iletişim adreslerimiz üzerinden bize ulaşabilirsiniz. İstanbul borç hukuku avukatı olarak deneyimleri ile hizmette bulunan Avukat Turgut BOY, borç ilişkisine dayanan her türlü iş ve işlemde, dava sürecinde ve tahsil işleminde hizmet vermektedir.